On the dark side of a successful idol rapper
Başarılı idol rapçinin karanlık yüzünde
My frail self stands, a bit dangerous
Zayıf benliğim duruyor, biraz tehlikeli
Depression, compulsion, at times relapse
Depresyon, baskı, zaman zaman nüksediyor
Hell no, maybe that’s just my true self
Yok artık, belki de bu yalnızca gerçek benliğim
Damn, huh
Kahretsin, ha
Feeling separated from reality
Gerçeklikten ayrılmış gibiyim
Conflicts with ideals make my head hurt
İdealleri olan çatışmalar başımı ağrıtıyor
Social phobia started around age 18
Sosyofobim 18 yaşlarında baş gösterdi
Yeah, around that time my mind became more polluted
Evet, o dönemlerde zihnim daha da kirlendi
Sometimes I’m afraid of myself too,
Bazen ben de korkuyorum kendimden,
From the self-disgust and depression coming to play again
Yine etkinleşen öz nefret ve depresyondan
Min Yoongi is already dead (I killed him)
Min Yoongi çoktan öldü (Ben öldürdüm)
It’s been a long time since passion has died and comparing myself to others have become my daily life
Tutku öleli ve başkalarını kendimle kıyaslamak gündelik yaşantım haline geleli çok oldu
The first day I visited the psychiatry department, my parents came to get counselling with me
Psikiyatriyi ziyaret ettiğim ilk gün, ebeveynlerim bana nasihat vermek için geldiler
My parents said that they don’t know me well
Ebeveynlerim beni iyi tanımadıklarını söylediler
I don’t know myself well either
Then who would know?
Ben de kendimi iyi bilmiyorum
Öyleyse kim bilir?
Friends? You? Nobody knows me well
Arkadaşlar? Sen? Kimse beni iyi tanımıyor
The doctor asked me
Doktor bana sordu
Have you ever... "beeeeeeep"?
Hiç "biiiiiiiiiip"* denedin mi?
I said without hesitating, that there were times when I have
Tereddüde düşmeden, yaptığım zamanların olduğunu söyledim
Like a habit, I say “uh, I don’t give a shit, I don’t give a fuck”
Bir alışkanlık gibi "ah, iplemiyorum, s*klemiyorum" diyorum
All those saying are, uh, trying to hide my weakness
Tüm bu söylemeler, ah, zayıflığımı gizlemeye çalışmam
That time I want to erase
Yeah, that day of performance that I can’t even remember,
Myself that looked back at me as I hid in the washroom, afraid of people
Silmek istediğim o an
Evet, artık hatırlayamadığım o performans günü, insanlardan korkup, tuvalette saklanırken bana bakan kendim
That time I, that time I...
I thought success will make it all worthwhile
But you know, but you know
It feels like I’m becoming more of a monster as time passes
O an ben, o an ben...
Başarının hepsini zahmete değer kılacağını düşünmüştüm
Ama bilirsin, ama bilirsin
Zaman geçtikçe daha çok canavara dönüşüyormuş gibi hissediyorum
The monster called success that I paid with my youth, wants more wealth
Gençliğimle ödeme yaptığım başarı adındaki canavar, daha çok servet istiyor
The greed that used to be my tool is now turning to swallow me, ruin me and put a leash around my neck
Önceleri aracım olan hırs şimdi beni zaptediyor, mahvediyor ve boynuma bir tasma takıyor
Some people forcefully cover my mouth and tell me to swallow this forbidden fruit
Bazı insanlar zorla ağzımı tıkayıp bu yasaklı meyveyi yutmamı söylüyor**
I don’t want it
They want me to leave this garden
Onu istemiyorum
Bu bahçeden ayrılmamı istiyorlar**
Shit, shit, I get it
Please just stop
Kahrolsun, anladım
Lütfen sadece dur
I’m the cause of all these issues anyway, so I’ll stop on my own
Hem tüm bu sorunların sebebi benim, bu yüzden kendim duracağım
If my misfortune is your happiness, I’ll gladly be unfortunate
Talihsizliğim mutluluğunsa, zevkle talihsiz olacağım
If your target of hatred is me, I’ll stand on the guillotine for you
Nefretinin hedefi bensem, senin için giyotinde duracağım
The things I had imagined become reality
Hayalini kurduklarım gerçek oldu
The childhood dream is in front of my eyes
Çocukluk düşleri gözlerimin önünde
The little shit that performed in front of crowd of two, is now heading towards Tokyo dome
Bir iki kalabalığın önünde sergilenen küçük saçmalık, şimdi Tokyo dome'a yol alıyor
There’s only one life, so I’m going to live with more fire than anyone else...
Sadece tek bir hayat var, bu yüzden herkesten daha fazla alevle yaşayacağım...
Anyone can just live along haphazardly
Herkes sadece gelişigüzel yaşayabilir
My fan my hommie my fam, don’t worry, I’m really alright now, damn
Fanım kankam adamım, endişelenme, şimdi gerçekten iyiyim, lanet olsun ki
After having denied what my essence is multiple times,
Özümün ne olduğunu birkaç kez inkar etmişlikten sonra,
My address is idol, I don’t deny it
Adım idol, inkar etmiyorum
The anguish that dug into my mind many times
Zihnime defalarca kez kazınan ızdırap
The end to wandering
There was no answer
Avareliğe son
Bir cevabı yoktu
My pride that I thought I had sold out, has now become my self-respect
Sattığımı sandığım gururum, şimdi özsaygım oldu
My fans, I hope you hold your head up high with pride
Who else would do as much as me?
Fanlarım, umarım başınızı gururla dik tutarsınız
Kim benim kadar yapardı?
From Seiko to Rolex, from Ax to Gym
Seiko'dan Rolex'e, Ax'tan Gym'e***
The tens of thousands that nod to the gestures from my hands
El mimiklerime kafa sallayan on binler
Show me the money, it’s not that I couldn’t do it
I didn’t do it
Shit
Show me the money, yapamadım diye değil
Yapmadım
Kahretsin
You guys that sold us out, it’s not that you didn’t do it
You couldn’t do it
Shit
Bizi tüketen sizler, yapmadığınızdan değil****
Yapamadınız
Kahretsin
The roots of my creativity has tasted the world’s sweetness, bitterness, to shittiness
Yaratıcılığımın kaynağı dünyanın tatlılığından, acılığından, boktanlığına kadar tattı
The days of trying to fall asleep on the floor of the bathroom is now bittersweet memory, uh, becomes memories
Banyonun zemininde uykuya dalmaya çalışılan günler şimdi acı-tatlı anılar, ah, anılar oldu
I had my debut, while holding onto my shoulder that was injured in an accident during my part-time delivery job
Yarı zamanlı çalıştığım teslimiyat işinde gerçekleşen bir kazada yaralanan omzuma tutunarak çıkış yaptım*****
To whom do you think you’re pretending to have suffered hardship?
Kime zorluklara katlanmış rolü kestiğinizi sanıyorsunuz?
From Seiko to Rolex, from Ax to Gym
Seiko'dan Rolex'e, Ax'tan Gym'e
The tens of thousands that nod to the gestures from my hands
El mimiklerime kafa sallayan on binler
Watch me, uh
Born out of anguish
Beni izleyin, ah
Izdıraptan doğma
You guys that sold us out, it’s not that you didn’t do it
You couldn’t do it
Shit
Bizi tüketen sizler, yapmadığınızdan değil
Yapamadınız
Kahretsin
Çeviri: Honnem Çeviri / Runa
ÇEVİRİ NOTLARI:
* Şarkının bu kısmında sansür sesi duyulduğu için ne dediğini bilemiyoruz. Ama "Hiç intihar girişiminde bulundun mu?"/"Hiç intiharı düşündün mü?" diye sormuş olabilir, çünkü sorulan en klasik soru budur.
** (Cennet Bahçesi/İncil referansı.)
*** Seiko (~$200 eden) bir saat markası.
Rolex (genellikle $10 000 eden) bir saat markası.
AX-Korea bir tiyatro salonu. (kapasite ~ 2000)
Gym, Olimpik Jimnastik Stadyumu. (kapasite ~ 15.000)
Popülarite ve başarısındaki yükselişi betimliyor. Grazia ile olan röportajı oldukça ilgi çekici. Bir zamanlar pahalı saat gibi şeyler istediğini ama şimdi bu gibi şeylere ihtiyaç duymadığını söylüyor.
**** Tüketmek kelimesini albümleri için kullanıyor.
***** Rain şarkısında kendi partında ağrıyan omzundan bahsediyor.
Shit kelimesini kahretsin diye çeviriyorum diye dövmeyin lütfen. Türkçe'de aynı kelimeyi günlük hayatta kullanmadığımız için (sinirlendiğinde bok diye bağıran arkadaşlarınız varsa o başka tabii) en yakın bunu bulabildim. Aklınızda daha uygun bir kelime varsa yorumlara yazabilirsiniz.
Kendisi mi yazmış?
YanıtlaSil